Dünyada her yıl 150 bin deprem olduğu tahmin edilir. İnsan vücudu bunların hepsini algılamasa da sismograflar kaydeder. Dünyadaki depremlerin %21 i Asya- Avrupa arası deprem kuşağı olan bölgede gerçekleşir ve ülkemiz bu kuşakta yer almaktadır. Haliyle çok sık depremlerle ve deprem riskiyle karşı karşıya gelmekteyiz. Ülkemiz 17 Ağustos 1999 sabahı Gölcük depremi ardından 12 Kasım Düzce depremi ile yeterince sarsılmış ve İzmir ‘e kadar hissedilmişti. Bu depremler doğrultusunda Türk inşaat sektörü de tamamen değişikliğe uğradı. Güvenli yapılaşmayı ön planda tutarak depremden alınan dersler hayata geçirildi. Bunun yanı sıra deprem kuşağı doğrultusunda yer alan illerde dikey mimariden ziyade yatay kentleşme projelerine ağırlık verildi. Böylece yeni bir Türkiye oluşarak ve daha sağlam, daha modern bir dönüşüm gerçekleşmiş oldu.
Bizlerden bir önceki nesil binalar 40-50 yıllık ömrü olan barınma ihtiyacını karşılayan yapılardı. Artık kendi kendini yönetebilen, akıllı ve en az 500 senelik ömrü olan süper konforlu binalar inşa ediliyor. Ülkemiz bu kadar düzenlenme ve yapılanmalara rağmen hala depreme tam olarak hazırlıklıdır diyemeyiz. Birçok problem ile karşı karşıyayız. Bazı çıkarlar ve rant uğruna kendi yaptığı 5-10 senelik binalarını çürük raporu alıp tekrar inşa eden firmalar var. Bir başka problem kat mülkiyeti kanun ‘a dayanıp birkaç metrekare için dönüşüm projelerinin ilerlemesine engel olarak yüzlerce kişiyi tabut gibi binalarda yaşamak zorunda bırakıyorlar. Sonuç olarak ortaya çıkan tabloda yaklaşık 20 milyon konutun neredeyse yarısı yeniden inşa edilmesi gerekliliği ortaya çıkıyor.
Bu sorunlar devamında başka sorunları sürüklüyor. Yapılan inşaatların en az 100 sene düşünülerek yapılması gerekir. Şehir mimarisinde sürekli değişiklik yapılmamalıdır. Ancak geçmiş zamana dönüp baktığımızda bahçeli evler yıkılarak apartmanlar yapıldı ve apartmanlar yıkılarak kentsel dönüşüme doğru ilerliyor. Arada sadece 30-40 senelik bir zaman var. Aşırı kaynak harcanmakta ve üstelik kentsel dönüşümde mahalleler dönüşmesi gerekirken sadece binalar dönüşüyor. Tüm bu durumlar bina inşasında kaliteden ödün vermek demektir. Bu sebeptendir ki Türkiye hala depreme hazırlıklı değil!
Duman inşaat konut projeleri hakkında detaylı bilgi için bize ulaşabilir yada satış ofislerimizle irtibata geçebilirsiniz